ÇOCUKLARDAKİ KORKULAR VE NEDENLERİYLE İLGİLİ ANNE VE BABALARA ÖNERİLER

Çocuklar neden korkar?
Bilinmeyenler, belirsizlikler ve tehlikeler, herkesi olduğu kadar, çocukları da korkutur. Korku: çocukların bilinmeyenler ve tehlikeler karşısında gösterdiği son derece doğal bir tepkidir. Korkunun oluşmasındaki en önemli özelliklerden biri de, korku veren nesne, durum ya da kişinin aniden ve beklenmeyen bir durumda ortaya çıkmasıdır.
Geliştirilen korkular; çocuğun içinde bulunduğu çevresel koşullara, geçmiş yaşantılarına, karşı karşıya kaldığı duruma ve olayın düzeyine o andaki fizyolojik ve psikolojik durumuna göre değişebileceği gibi davranışsal olarak öğrenilmiş de olabilir. Örneğin annesi, gök gürültüsünden korkan bir çocuk, yine annesi gibi gök gürültüsünden korkma davranışı gösterebilir.
Korkular çocuğun yaşına göre değişiklik gösterir mi?
Korkular ve korkulan nesne ya da durumlar, çocuğun gelişim dönemlerine göre değişkenlik gösterir: Bebeklik döneminde, ani seslere ya da yabancılara karşı ağlayarak tepki verirler. Çocuklar genellikle, 2-3 yaşlarına geldiklerinde, yüksek seslerden, gök gürültüsünden ya da elektrik süpürgesinden korkabilirler. 3-4 yaşlarında, anneden ayrılmak, annenin desteğini kaybetmek ve yalnız kalmak ya da yangın, kaza gibi durumlar da yoğun endişeler ve korkular yaratabilir. 4-5 yaşlarında ise çocuğun hayal gücü oldukça geliştiğinden hayaletlerden, canavarlardan ve karanlıktan duyulan korkular ortaya çıkabilir. 5-6 yaşlarında ise masallar, çizgi filmler ve televizyon programlarındaki imgeler ile gerçek yaşam arasında bağlantılar kurarlar ve bu doğrultuda çeşitli korkular geliştirebilirler. Bu yaş döneminde çocukların çevre ile etkileşim ve deneyimleri arttığından tehlikeli olayları, durumları ve toplumun değer yargılarını öğrenmişlerdir. 6 yaşlarındayken çocuk, toplum ve çevre tarafından kabul edilecek ve edilmeyecek davranışlarını bilir ve hangi davranışlarının onaylanıp, onaylanmayacağını tahmin edebilir. Bu nedenle de zaman, zaman davranışlarının başkaları tarafından beğenilmeyeceği ve sevilmeyeceği korkusunu taşır.
Çocuklar korktuklarını nasıl belli ederler?
Bir bebek korktuğunda ağlayarak, çığlık atarak ve anne-babasına sarılarak tepkisini gösterebilir. Anne-babasının yanından ayrılmak istemez. Yürüme becerilerini kazanmış bir çocuk ise bir eşyanın arkasına saklanabilir.
Dil gelişimi yeterli düzeyde olan bir çocuk ise nelerden korktuğunu sözel olarak da size ifade edebilir. Bu durumda nelerden korktuğunu onunla konuşarak öğrenebilir ve korkularını ona tanımlayarak ve açıklayarak çocuğunuzun rahatlamasını sağlayabilirsiniz. Bazı çocuklar ise korktuklarında kekeleyebilirler. Bu tür durumlarda çocuklar, sizinle akşamları birlikte yatmak isteyebilirler.
Fiziksel yaşanan değişikler: göz bebeklerinde büyüme, sık nefes alıp verme, midede bulanma, kusma, kalp ritminde artma gözlemleyebilirsiniz. Sık, sık tuvalete gitmek isteyebilir. Çocuk yalnız kaldığında huzursuz olur, endişeleri ve korkuları artar. Korku dolu rüyalar görmeye başlayabilir. Sıçrayarak ve ağlayarak uykudan uyanabilir. İştahsızlık görülebilir. Her çocuğun kendine özgü bir dille kendisini ifade ediş tarzı vardır. Bu nedenle çocuğun kendisini nasıl ifade ettiği çok iyi gözlemlenmelidir.
Çocuğunuz çeşitli korktuklar geliştiriyorsa ona karşı nasıl yaklaşmalısınız?
- Öncelikle çocuğun neden veya nelerden korktuğu tespit edilmeli. Ardından korku oluşturan durumlar giderilmeli ve ya çocuğun bu korkularıyla başa çıkmasına yardımcı olunmalıdır.
- Çocuktan, korktuğu şeyi tanımlaması istenmeli. Çocuğun ne gibi duygular yaşadığını açıklamasına izin verilmelidir. Çocukların korkuları yok sayılmamalı, asla küçümsenmemeli ve alay edilip isim veya sıfat takılmamalıdır.
- Çocukla, yaşadığı duygular paylaşılarak onun ve korkularının önemsediği hissettirilmelidir.
- Çocuk, korkuları konusunda, konuşmaya hazır olduğu zaman onunla açıkça konuşulmalıdır.
Çocuk dinlenirken, soğuk ve serinkanlı olunmalı endişeli davranılmamalıdır. Zaten korkmuş olan bir çocuk ebeveynlerinin de korktuğunu hissederse endişe düzeyi daha da artacaktır. - Çocuğa korkularıyla başa çıkma sürecinde sabırlı davranılmalı, korkularını yenmesi için yeterli zaman tanınmalıdır.
- Çocuğa, yalnız olmadığı, ailesinin yanında olduğu, güvende ve her şeyin yolunda olduğu hissettirilmelidir. Bu ses tonuyla , mimik ve davranışlarla sağlanabilir. Ebeveyn rahat ve sakin bir tutum sergilemelidir.
- Çocuğa, dokunup, sarılarak onun rahatlaması sağlanabilir.
- Çocuğa, korktuğu şeyle ilgili onun yaşına uygun açıklamalar yaparak ona güven verilebilir. Örneğin; canavarlardan korkan bir çocuğa; söz konusu canavar ile ilgili aslında bu dünyada canavar diye bir şeyin olmadığı, bunun sadece masallarda ya da filmlerde olabileceği açıklanmalıdır. Çocuğun odası birlikte gezilerek, dolapların içine bakılıp hiçbir şeyin olmadığı gösterilerek onun içinin rahatlaması sağlanabilir.
- Çocuğa, korktuğu şeyin yavaş, yavaş üzerine gitmesi sağlanmalıdır. Her aşama, ona güven vererek ve onayı alınarak yapılırsa daha sağlıklı bir gelişim kaydedilir. Örneğin; köpekten korkan bir çocuğa önce köpek kahramanı olan güzel hikayeler ve masallar anlatılabilir. Önce düşünsel (bilişsel) olarak köpeklerin kötü hayvanlar olmadığı öğretilebilir. Uysal bir köpeği uzaktan izlemesi sağlanır, köpeğin, zarar vermediğini görmesi gerekir. Biraz zaman tanıyarak yavaş, yavaş köpeğe yaklaşması sağlanabilir. Çocuğa, kontrolün onda olduğu hissettirilmelidir.
- Çocuğa, korkulu masallar anlatılmamalı ve çizgi filmler izlettirilmemeli, korku ile disiplin sağlanmaya çalışılmamalıdır.
- Aşırı koruyucu tutumların, çocuğu her şeyden korkar hale getireceği unutulmamalıdır.
Çocuğa sürekli “Aman düşersin!”, “Sen tek başına karşıya geçemezsin” vb. sözlerle çevrenin tehlikelerle dolu bir yer olduğu duygusu aşılanmamalıdır. - Çocuğun kendi akranlarıyla beraber bir arkadaş grubuna girmesine ve öz güven duygusunu geliştirmesine yardımcı olunmalı. Yaşıtlarıyla bir arada olabileceği ortamlar sunulmalıdır.
- Korkuyu hafifletmek amacıyla sürekli “Erkek adam hiç korkar mı?”, “Sen artık kocaman oldun” gibi sözler söylenmemelidir.
- Çocukta korkuların ortaya çıkması son derece doğal olsa da bir süre sonra anne-baba tarafından doğru tutumlarla kontrol altına alınmalıdır. Kontrol altına alınamayan ve sürekli tekrar eden korkular, çocuğun psiko-sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.
- Uzun süren korkular, çocukta farklı psikolojik ve davranışsal problemlerinin ortaya çıkmasına ve çocuğun günlük yaşantısının olumsuz yönde etkilemesine neden olacak. Çocuğun özgüven gelişimini etkileyecektir.
- Uzun süre kontrol edilemeyen ve gittikçe artan korkular söz konusu olduğunda mutlaka bir uzman desteği alınması çok daha sağlıklı olacaktır.