TELEVİZYONUN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİSİ

Çocuklar için televizyon neden zararlıdır?
Çocuğun eğitiminde ilk yıllar, büyük önem taşır ve kritik yıllar olarak ifade edilir. Çocuğun bilişsel, dil, sosyal, kültürel ve ahlaki gelişiminin temelleri bu dönemde atılır.
Çocuğun bilişsel ve kültürel gelişimine, teknolojik gelişmelerin de katkısının olacağını kabul etmekle beraber, gelişim süreci sadece bunun üzerine inşa edilmemeli, televizyon “elektronik bakıcı” ya da “susturucu” olarak kullanılmamalı, çocuğun kültür mozaiği oluşturulurken çember çok daha geniş tutulmalıdır.
Öncelikle televizyonun çocuklar üzerindeki etkisi ile ilgili bazı gerçekleri belirtmekte fayda var:
- Yapılan araştırmalara göre, 0-3 yaş aralığında günde 1.5 saatten fazla televizyon izleyen çocuklarda hiperaktivite ve dikkat bozukluğu görülme olasılığı %35 düzeyde artar.
- Televizyonlarda ki sözlü ve fiziki şiddet içeren program ve çizgi filmlerdeki uygunsuz karakterleri örnek alan çocuklarda uygunsuz sözcük kullanımı, saldırgan davranışlar ve suç oranı artar.
- Çocukların, yaşlarına uygun olmayan, zararlı televizyon programlarını izlemeleri onların küçük yaşta ruhsal ve zihinsel problemler yaşamalarına neden olabilir. Aşırı televizyon izleyen çocuklarda ise sosyalleşmesi ve yaratıcılığı ketlenebilir.
- Televizyonu çok fazla izleyen çocuklar, okumak ve araştırmak yerine özellikle televizyondan edindiği bilgilerle yetinir, hazıra ve kolaya alışır. Buna bağlı olarak da çocukta, araştırma ve okuma kültürü ölür, tembelliğe doğru bir yönelim olur ve genel kültürü azalır.
- Çok yakından ve fazla televizyon izleyen çocuklarda, gözlerin bozulması gibi sağlık problemleri görülme olasılığı artar.
Çocuklar, televizyondaki olumsuz karakterleri neden taklit eder?
Çocuk, büyürken çevresindeki karakterleri kendisine model alır. Genellikle bu yakın bir aile bireyi olurken; televizyonla çok fazla iç içe büyüyen çocuklarda farklılık gösterebilir.
Özellikle şiddet içeren dizi, film, haber ve çizgi filmleri izleyen çocuklarda, televizyonda olumsuz davranışlar ve sözler sergileyen karakterleri kopyalayıp onlar gibi olmaya çalışma, onlar gibi konuşma eğilimi görülür.
Ana okulu çağındaki çocuklar, çevresindeki baskın olan kişileri model alır. Ancak henüz gerçek olan ve gerçek olmayan karakterleri birbirinden tam olarak ayırt edemez.
Bu doğrultuda televizyonda uygunsuz programlar izleyen çocuklarda, uygunsuz konuşmalar, saldırgan davranışlar ve şiddet eğilimi ortaya çıkar.
Özellikle çocuk küçükken bu tür söz ve davranışlar, çoğunlukla çevresi tarafından sevimli gibi algılansa da yaşı ilerledikçe bu durum çocuk için problem haline gelmektedir.
Televizyon izlemenin çocuğa bir yararı olur mu?
Televizyon bunca zararlı etkisine rağmen yine de çocuğun yaş ve düzeyine uygun bir şekilde kullandırıldığında, onun bilişsel-kültürel gelişimine katkıda bulunabilir. Ancak çocuğu, televizyonla buluştururken özellikle şu unsurlara dikkat etmek gerekir:
- Çocuğun yaşı ve duygusal gelişimi dikkate alınarak eğitici ve eğlendirici yapımlar (Caillou, Kelimenin Gücü, Çocuklar Duymasın vb.) seçilmeli günlük kullanım özellikle 0-3 yaş aralığında 1.5 saati aşmamalıdır.
- Bilgi ve kültür yarışmalarını aile kendi içinde uygulayarak hoşça vakit geçirdiği gibi çocuğun kültürel-bilgi birikimine katkıda bulunulabilir.
- Çocuklara yönelik çizgi filmlerde bile şiddet yer alabilmektedir: Çizgi filmlerde sıklıkla bomba patlama, çekiçle birisine vurma, uçurumdan düşme, üzerinden araba ile geçmek şeklinde şiddet içerikli görüntülere rastlanabilmektedir. Çocuğun ne ve nasıl bir program izlediği ara, ara mutlaka kontrol edilmelidir.
- Zaman, zaman çocuk aileyle aynı odada olup, ailenin izlediği programla ilgilenmiyormuş gibi görünse de gördükleriyle ilgili bilinç altında çeşitli imgeler oluşturup, çeşitli korkular geliştirebilir. Bunu da direkt olarak ifade edemediği için odasında tek başına uyumak istemez, yalnız kalmaktan korkar, odasında bir canavar olduğunu söyler ve duygularını dolaylı yoldan ifade etmeye çalışır.
Çocuğu televizyonun zararlı etkilerinden nasıl koruyabiliriz?
- Çocuk, sosyo-kültürel gelişiminin oluşumunda kendisine ailesini model alır. Unutulmamalıdır ki çocuğun kimlik ve kişiliği, ailesinin kimlik ve kişiliğiyle bütünleşir. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki; çocuklar için söylenenlerden çok yapılanlar önem taşımaktadır. Televizyonu sürekli açık tutmak yerine bilinçli kullanmalı izlenen programlarda seçici davranılmalıdır.
- Değişen dünyada televizyon hemen her evde bulunduğu gibi hayatın da çok önemli bir parçası haline getirilmiş bulunmaktadır. Bu nedenle aileler çocukları için daha duyarlı davranmalı ve çocuklarını televizyonun bu olumsuz etkilerinden korunmalıdır.
- Çocuk, sözlü ve ya fiziki şiddet içeren yapımlardan (dizi,film, haber, çizgi film vb.) korunmalıdır. Özellikle televizyonda saat 21.00 den sonra yayınlanan kuşaktaki dizi filmler (Arka Sokaklar, Unutulmaz, Öyle Bir Geçer Zaman Ki, Muhteşem Yüzyıl, Kurtlar Vadisi, Kavak Yelleri, Fatmagül’ün Suçu Ne? Vb.) ve yapımlar çocuklara kesinlikle izlettirilmemeli, nasıl olsa kendi kendine oyun oynuyor diye düşünülerek aynı odada kalmasına izin verilmemelidir.
- Çocuk için uygunsuz özellik taşıyan programlar çocuğa izlettirilmemeli ve çocuğun yatakta olması gereken saatte olması gereken yerde olması sağlanmalıdır.
- Eğer çocuk kontrolsüz olarak yaşına uygun olmayan bir programı televizyonda gördü ya da izlediyse mutlaka yaşına uygun bir şekilde açıklama yapmalı bu olayı kendi zengin hayal dünyasında iyiden iyiye şekillendirip, psikolojik olarak sarsılmasına izin verilmemelidir.
- Çocuğun, sosyo-kültürel gelişimi inşa olurken gördüğü, yaşadığı, uyguladığı, karşılaştığı herkes ve her şey onun kültür mozaiğinin bir yapı taşını oluşturur. Bu nedenle da aile çocuğuna bıraktığı bu mirası bir kez daha gözden geçirmeli ve bu sorumluluk duygusu ile hareket etmelidir.